Sevdiğim Fotoğraflar
Gitmek İstediğim Yerler
Benim Tarzım
Okumak İstediklerim
İzlediklerim
Gezdiğim Yerler
Evim İçin
Hobi
Din
Öykü
Çocuk
doğal sağlık
YEMEK












Mucize İlaç Zeytin Çekirdeği
Elif Gibi Yalnızım...Ne Esrem Var; Ne Ötrem... Ne Beni Durduran
LEYLA İLE MECNUN
ALLAH DOSTLARINDAN;
BORÇ
Bir kış gecesi
Duyguların Matematiği....
Gelişme:))
TAVUK YAPRAK
MALZEMELER: TAVUK BONFİLE ORTA BOY SOĞAN ORTA BOY DOMATES KARIŞIK BAHARAT TUZ 1TATLI KAŞIĞI SİRKE TAVUK BONFİLEYİ DONDURUCUDAN ÇIKARIP 20 DAKİKA KADAR BEKLEYİN,SONRA İNCE İNCE KESİN. TAVADA SUYUNU ÇEKİNCEYE KADAR PİŞMEYE BIRAKIN.ORTA BOY SOĞANI KATIP 10DK. KADAR KAVURUN. KARIŞIK BAHARAT,TUZ,SİRKE VE KÜP DOĞRANMIŞ DOMATESİ KATIP PİŞİRİN. AFİYET OLSUN Devamı
Mucize İlaç Zeytin Çekirdeği
Arkadaşlar kendi hayatımda ve yakınlarımın hayatında yaklaşık 5 yıldan beri denenmiş olan ve hiç bir yan etkisi olmayan mucizevi bir tedavi yöntemini paylaşmak istiyorum. Yıl 2003 te ben hemeroid ameliyatı için gün almış ameliyat gününü beklerken o günlerin çabuk geçmesi ve bir an önce çektiğim acılardan kurtulmak için günün 24 saatini dua ederek geçiriyordum. Midemde gasrtrit,bağırsak tembelliğine bağlı kabızlık ve buna bağlı olarakta hemeroid vardı ve bunlar çok ilerlemiş bir durumda idi... Her ne yersem yiyeyim boğazıma kadar bir yanma ve çok şiddetli sancılar çekiyordum... Bir gün arkadaşlarımdan birisi ile kahvaltıda buluştuk ve o iştahla çeşitli yiyecekleri yerken ben çay içerek her zaman olduğu gibi kahvaltıyı geçiştirmeye çalışıyordum... Bu durumu görünce neden yemediğimi sordu bende ona detayları ile çektiğim sıkıntıları anlatınca bana zeytin çekirdeklerini çıkarmayıp yutmamı söyledi,önce şaka yaptığını sandım ama onun çekirdeklerin hiç birini çıkarmayıp yuttuğunu görünce inandım. Bende kahvaltıya başlayıp çekirdekleri yutmaya başladım. Çok ilginçtir yıllardır sabah kahvaltılarını çay içerek geçiştirdiğim halde boğazıma kadar yanmalar hissetmeme rağmen o gün midemde yanma olmadı kahvaltıdan taklaşık yarım saat kadar sonra midemden saf zeytinyağı kokusu geldiğini hissettim.. Arkadaşıma midede çekirdeğin erimeyeceğini zaten rahatsız olduğumu söylediğimde bana mide özsuyunun zeytin çekirdeğini çok kısa bir sürede parçalayarak saf zeytinyağına ve şifalı yağlara ulaşıldığını geriye kalan posanın ise bağırsakları onarararak rahatlattığını dolayısı ile kabızlığın ve hemeroidinde tedavi olduğunu yanı sıra dama... Devamı
Elif Gibi Yalnızım...Ne Esrem Var; Ne Ötrem... Ne Beni Durduran
Elif Gibi Yalnızım...Ne Esrem Var; Ne Ötrem... Ne Beni Durduran Bir Cezmim; Ne B...ana Ben Katan Bir Şeddem; Ne Elimi Tutan Bir Harf... Ne Anlam Katan Bir Harekem... KalaKaldım Sayfalar Ortasında... Gölgesini İstedim Bir Dostun Med Gibi... Yine Yalniz Kaldım.... Aynı Elif Gibi .... Devamı
LEYLA İLE MECNUN
Mecnun, bir kabile reisinin dualar ve adaklarla dünyaya gelmiş olan Kays adlı oğludur. Okulda bir başka kabile reisinin kızı olan Leyla ile tanışır. Bu iki genç birbirlerine aşık olurlar. Okulda başlayıp gittikçe alevlenen bu macerayı Leyla'nın annesi öğrenir. Kızının bu durumuna kızan annesi, kızına çıkışır ve bir daha okula göndermez. ...Kays okulda Leyla' yı göremeyince üzüntüden çılgına döner, başını alıp çöllere gider ve Mecnun diye anılmaya başlar. Mecnun' un babası, oğlunu bu durumdan kurtarmak için Leyla'yı isterse de Mecnun (deli, çılgın) oldu diye Leyla' yı vermezler. Leyla evden kaçarak, Mecnun' u çölde bulur. Halbuki o, çölde âhular, ceylanlar ve kuşlarla arkadaşlık etmektedir ve mecâzî aşktan ilâhî aşka yükselmiştir. Bu sebeple Leylâ' yı tanımaz. Babası Mecnûn' u iyileşmesi için Kâbe' ye götürür. Duâların kabul olduğu bu yerde Mecnûn, kendisindeki aşkını daha da arttırması için Allahü Tealâya duâ eder: "Ya Rab belâ-yı aşk ile kıl âşinâ beni Bir dem belâ-yı aşkdan etme cüdâ beni." Duâsı neticesi aşkı daha da çoğalır ve bütün vaktini çöllerde geçirmeye başlar. Diğer tarafta ise Leylâ da aşk ıstırabı içindedir. Bir zaman sonra âilesi, Leylâ' yı İbn-i Selâm isimli zengin ve îtibârlı birine verir. Ancak, Leylâ kendisini bir perinin sevdiğini ve eğer kendisine dokunursa ikisinin de mahvolacağını söyleyerek İbn-i Selâm' ı vuslatından uzak tutmayı başarır. Mecnûn, çölde, Leylâ... Devamı
ALLAH DOSTLARINDAN;
İki büyük Allah dostu,Cüneyd-i Bağdadi ile Ebubekir Şıblî aynı günlerde hastalanırlar... Her ikisini de aynı hekim tedavi etmektedir. Ve Hekim dinsizdir. Hekim önce, Ebu Bekir Şibli'ye gidip sorar: -Rahatsızlığın nedir? O: -Hiç diye cevap verir. Hekim daha sonra aynı soruyu Cüneyd-i Bağdadi' ye de sorar; O ise ayrıntısıyla bütün hastalığını anlatır... Bir süre sonra iki büyük gönül, Cüneyd ve Şiblî (k.s.) karşılaşırlar, Şıblî, Cüneyd'e sorar: -Rahatsızlığını bir dinsizin önüne niye serdin? -Bilsin istedim dost olana böyle yapılıyor ya düşmana ne yaparlar! Sonra da hikmetini anlamdığı şeyi Cüneyd, Şıblî'ye sorar: -Peki sen niçin rahatsızlığını söylemedin? -Dostu düşmana şikâyet etmekten utandım!.. Devamı
BORÇ
Hoca, bahçesindeki incirleri satmak için pazara gider o sırada bir kadın veresiye verirse alacağını söyler. Hoca kabul eder, bir tane inciri de kadına uzatır. Kadın almak istemez. Altı sene önce tutamadığı bir günlük orucun borcunu ödediğini, oruçlu olduğunu söyler. Hoca satmaktan vazgeçer ve şöyle der: “Öyleyse hanım sana incir veremem. Allah’ın alacağını altı senede ödeyen kişi kulun alacağını kim bilir ne zaman verir!” İster kulluk borcunu isterse de kulun kula borcunu ödeme hususunda hassasiyetlerimizi kıymetlendiren ne güzel bir fıkradır. Devamı
Bir kış gecesi
BİR KIŞ GECESİ İDİ. Rüzgâr esiyor lapa lapa yağan kar çatıları beyazlaştırıyordu. Bir evin bir odasında, el işi yapan iki kişi oturuyordu: saçları ağarmış bir kadın ile bir genç kız... İhtiyar kadın arasıra soluk kansız ellerini küçük bir mangalda ısıtıyordu. Genç kız, gözlerini kaldırıp, bir müddet sessizce, beyaz saçlı kadını seyretti. Sonra, sesinde anlatılmaz bir tatlılık ve şefkatle: "Anne, hep böyle yoksulluk içinde yaşamadınız ya?" dedi. Saçları ağarmış kadın: "Kızım, Allah sahiptir, yaptıkları iyidir" cevabını verdi. Bu sözleri söyledikten sonra biraz durdu ve devam etti: "Babanı kaybettiğim zaman, geride sen olmana rağmen, benzersiz bir felâkete uğradığımı sandım. O zaman yalnızca ondan ayrılığın acısını duyuyordum. Sonraları, baban hayatta olsaydı ve o hâlde bu fakirlik içinde olsaydık, onun nasıl da kahrolacağını düşünmeye başladım. İşte o zaman, Allah'ın ona karşı şefkatli davranmış olduğunu hissettim." Genç kız cevap vermedi, başını eğdi, ve saklamaya çalıştığı birkaç damla gözyaşı elinde tuttuğu ketenin üzerine düştü. Annesi ilave etti: "Onu esirgeyen Allah, iyiliğini bizden de esirgemedi. Tamam, az birşeye kanaat etmemiz ve bu azı da çalışarak kazanmamız gerekiyor. Fakat, yaşamak için bu kadarı da yetmiyor mu? Bir gün bile aç kalmadık, yatacak yerimiz de var, yanımda sen varsın. Nasıl O'ndan şikâyet edebilirim?" Bu son sözler üzerine, genç kız heyecanla annesinin dizlerine kapandı, ellerini aldı, öptü, ağlayarak göğsüne doğru eğildi. Anne, sesini yükseltmek iç... Devamı
Duyguların Matematiği....
Önce sevdim.. Sevdiğimi öğrendim, sevebileceğimi farkettim.. Sevdikçe kendimi kainatla topladığımı gördüm.. Affetmeyi öğrendim: Affetmenin, dostlarımı 10la çarpmak olduğunu fark ettim.. Pişman oldum: Pişman olduğumu itiraf ettim; pişman oldukça hatalarımı küçük, anlaşılır ve bağışlanabilir parçalara bölebildiğimi gördüm.. Hatırlamayı öğrendim: Hatırladıkça sevgilerimin kare kökünü bulup, onlardan hüzün çıkardığımı fark ettim.. Değer vermesini öğrendim: Değer verdikçe sevgilerin küpünü bulup, onları mutlulukla çarpabileceğimi gördüm.. İltifat etmesini öğrendim: İltifat ettikçe insanlarla aramdaki en kısa mesafenin bir tebessümün resmettiği bir çizgi olduğunu gördüm.. Özür dilemeyi öğrendim: Özür diledikçe nefretin ve öfkenin sonsuza bölündüğünü böylece dargınlıkların limit sıfıra giderken yok olduğunu fark ettim.. Hüzünlendim: Hüznü sevdim, hüznün kalbime dokunmasına izin verdim.. Böylece bütün mutlulukların ve zevklerin sonunda ayrılık çizgisine teğet geçip geri döndüğünü gördüm.. Ve bir gün öleceğim: Kesinlikle öleceğim ve öldüğüm gün anlayacağım ki; yaşadığım hayat, paydası sonsuzluk olan basit bir kesirden ibaretmiş.. Tüm bu işlemlerin sağlamasını yapmak isterseniz, kalbinize bir bakın.. ...................... Duyguların Matematiği.... Senai Demirci............ ... Devamı
Gelişme:))
Körfez Savaşı'ndan önceki yıllarda, Amerikalı bir bayan gazeteci, kadınlarla erkeklerin toplumdaki yeri hakkında bir yazı dizisi hazırlamak üzere Kuveyt'e gitmiş. Gözlemleri sırasında ilk dikkatini çeken, kadınların kocalarının 5 adım gerisinden yürüdükleriymiş. Yıllar sonra aynı gazeteci tekrar bir yazı dizisi için Kuveyt'e gittiğinde bu sefer bir de bakmış kadınlar önden gidiyor, kocaları 5 adım arkalarından geliyor. Gazeteci bu işe çok şaşırmış, hemen bir kadına yaklaşıp sormuş: "Bu gördüğüm inanılmaz bir gelişme. Peki ama bu değişikliğin sebebi nedir?" Kuveyt'li kadın cevap vermiş: "Mayınlar..." (maillerimden) ... Devamı